12-)Floyd-rose nasıl ayarlanır?

En sık sorulan sorulardan birisi olsa gerek. Yaptığımız ayarların ne gibi sonuçları olacaklarını ve nasıl yapılacaklarını açıklamaya çalışacağım. Bunu yapmadan önce karar vermemiz gereken 3 şey var;

1-)Tellerin yüksekliğinin nasıl olmasını istediğimiz
2-)Köprünün pozisyonunun nasıl olmasını istediğimiz
3-)Köprünün sert bir his mi yoksa yumuşak bir his mi vermesini istediğimiz.

Bunları belirledikten sonra tam ters sırayla köprüyü ayarlamaya başlayacağız. Yani ilk olarak yumuşak-sert his olayını halletmemiz lazım.


1-)Köprünün sertliği:

Köprünün sertliği nedir derseniz, köprüyü belirli bir miktar eğmek istediğinizde bunu ne kadar zor ya da ne kadar kolay yapacağınız diyebilirim. Basitçe kolla oynadığınız zaman köprünün verdiği his diyebiliriz (biliyorum çok basit oldu ehehe ) Bu sertlik-yumuşaklık hissinin kendine göre avantajları ve dezavantajları var. Ama önce nasıl yapılacağına bakalım:


Burda ilk bilmemiz gereken bu sertliği yumuşaklığı yayların belirlediği. Yaylardan biraz bahsedersem herşeyi daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum. Her bir yayın yapıldığı maddeye, kalınlığına vs. göre bir yay sabiti vardır. Bu yay sabiti o yayı belirli bir miktar uzatmak için uygulamamız gereken kuvvettir. Yani bir yayı 1cm uzatmak size çok kolay gelirken başka bir yayı 1 cm. uzatamayabilirsiniz bile. Meşhur F=k.x formülündeki "k" oluyor yani bu. (x uzunluk F kuvvet dimi yane )

Burda dikkat etmemiz gereken 3 nokta var.
1-)Kullandığımız yayların yay sabitleri (kolay mı yoksa zor mu uzayan yaylar oldukları)
2-)Kaç yay kullandığımız.

3-)Yayları nasıl taktığımız.

1-)Floyd-rose için kullandığımız yayların bir çok çeşitleri var. kalın,ince,sert , yumuşak (evet bence de komik ehi ehi ) Eğer taktığımız yaylar yay sabiti yüksek olan yaylarsa köprüyle oynarken köprüyü belirli bir miktar eğmek istediğimizde daha çok diren
çle karşılaşırız yani köprü sert/sıkı bir his verir. Daha yumuşak bir his için daha düşük yay sabitli yaylar daha sert bir his için daha sert yaylar kullanmamız gerekli (bariz...)

2-)Kaç yay kullandığımız da aynı şekilde köprünün sertliğine etki edecektir. Çünkü köprüyü "x" miktarda eğmek istediğimizde kaç yay kullanıyorsak o kadar F=k.x bize karşı koymaya çalışacaktır. Onun yay ekledikçe köprünün hissi sertleşecektir.

3-)Bir de yayları nasıl yerleştirdiğimiz önemli. Aşşağıdaki resimlere bakarsanız daha iyi anlayacaksınız. Yani yayları düz mü çapraz mı koyduğumuz. Yayları düz koyyduğumuz zaman kuvveti direk alacakları, çapraz koyduğumuz zamansa uygulanan kuvvetin bir kısmı boşa gideceği (sinüs bok püsür hesaplamaları) için çapraz konulan yaylar daha sert bir his verecek yani daha zor gerilecektir.

Bu yayları çapraz taktığımız zaman;




Bu da düz, bu kullanımın daha stabil olduğundan bahsetmiştik



Sertlik ve yumuşaklık konusu sadece kullanırkenki keyfimize bağlı olmamalı. Çünkü daha çok yayla daha sert bir şekilde ayarlanan köprü daha stabil olacaktır. Yukarıda da açıkladığım gibi köprüyü yerinden oynatmak çok daha zor olacaktır çünkü. Ne kadar sıkı bir köprünüz olursa o kadar iyi akord tutar gibi bir genelleme yapmak çok da yanlış olmayacaktır yani. (bu işin limiti sabit köprü mantığına kadar gidiyor, yaylarımız o kadar sert olsun ki, bildiğimiz demir çubuk gibi olsun diye düşünürsek köprümüzün sabit bir köprü olacağını anlayabiliriz. yani ne kadar sert o kadar stabil) Ayrıca bendlerdeki sorunlar da aynı miktarda azalacaktır.

Kaç tane, nasıl yay kullanılmalı ve nasıl takılmalı derseniz. Tek bir şey söyleyebilirim, genelde çapraz takılan yayların daha az stabil olduğu düz takılan yaylara göre daha çok akord kaçırdıkları söylenir, tam olarak açıklayamam bunun neden olduğunu ama anlayan anlamıştır diye saçmalamak istiyorum hehe. Yani 3 yay kullanıp 2sini çapraz takmak yerine 4 yay kullanıp hepsini düz takmak daha mantıklı. daha sert yay ise zevkinize kalmış ama bence uğraşmaya gerek yok, 4 yay alıp takmanız işi çözecektir. Bir de son olarak burdan 2-3 yayla gitar akord tutmaz gibi bir sonuç çıkartmazsınız umarım...

2-)Köprünün pozisyonu:

Aşağıdaki resimlere bakarak köprünün pozisyonundan kastımı anlayabilirsiniz.

Bu resimde köprü olması gerekenden fazla yukarıda. yayları gererek ya da telleri gevşeterek paralel pozisyona getirmemiz gerekli köprüyü:

Bu resimdeyse köprü istediğimiz pozisyonda

Yani köprü gitara paralel mi dursun yoksa daha yukarıda mı, aşşağıda mı? Ben çoğunluğun ulaşmak istediği paralellik (sıfır noktası ya da ingilizce olaraktan neutral position da denir) nasıl sağlanabilir onu anlatacağım, Başka bir isteğiniz olursa kendiniz yapabilirsiniz onu. Neden öyle bir şey isteyelim derseniz ondan ileride bahsedeceğim.

Hesaba katmamız gereken şey floyd-rose'un çalışma mantığı bölümündekinin 10'da biri. Olay çok basit, eğer telleri gererseniz köprü yukarı kalkacaktır ve bunu gidermek için yayları germeniz gerekir. Eğer yayları gererseniz köprü aşşağı inecektir ve bunu gidermek için telleri germeniz gerekir. Örnek üzerinden gidelim;

Diyelim ki gitarımızı natürele akordladık ama köprü gövdeye paralel durmuyor, daha yukarıda duruyor. bu durumda tellerin üzerindeki basınç biraz fazla demektir, yani teller köprüyü olması gerekenden daha fazla çekebiliyorlar. Bunu gidermek için arkadaki yayları bir miktar germemiz lazım, Yani ordaki vidaları gövdenin içine doğru sokmamız. Ne kadar çevireceğiniz ise kullandığınız yaylara ve sayılarına bağlı, onun için deneme yanılmadan başka şansınız yok. Dikkate almanız gereken şeyse şu. yayları gerdiğiniz zaman köprü bir miktar aşşağıya inecektir ve teller uzayacaktır. Yani yayları gerdikten sonra telleri bir miktar gevşetmemiz gerekecek. (uzadıkları için ayarladığımız akorddan daha ince bir hale geldiler, o yüzden gevşetmemiz lazım) Bu da köprünün aşşağıya inmesine sebep olacaktır. Onun için yayları gerginleştirirken köprüyü paralel pozisyona direk getirmeyi denemeyin. Biraz gerin ve akord edin. Sonra gerekirse tekrar yapın. Bu kadar basit ihi

Bunun bir de kısa yolu var. Köprüyü barın yardımıyla istediğiniz pozisyona getirip altına bir sünger,bez parçası yerleştirip geçiçi olarak sabitliyorsunuz. Yani köprü ayarladıktan sonra olmasını istediğiniz pozisyonda duruyor ve o pozisyondayken aleti akord ediyorsunuz. Sonra süngeri/bez parçasını kaldırıyorsunuz, akord bozuluyor tabii ki ama yaylarla oynayarak köprüyü o olmasını istediğiniz pozisyona getirdiğinizde göreceksiniz ki akord oldukça doğru kalmış olacak. Tek bir kez daha akordlamanız yeterli olacaktır büyük ihtimalle ihi

Son olarak bazı noktalarda yaylarınızı tamamen gevşetseniz ya da tamamen gerseniz de köprüyü istediğiniz pozisyona getiremeyebilirsiniz. Bu durumda duruma göre yay sayısını arttırmanız ya da azaltmanız gerekebilir...

3-)Tellerin yüksekliği

Bunu yukarıda da bahsettiğimiz gibi floyd-postları denen yerden ayarlacağız. Yani köprüyü gövdeye bağlayan vidalardan. Aslında köprünün pozisyonun da tabii ki tellerin yüksekliğine etkisi var ama onu zaten ayarladık dimi yane İngilizce'de tellerin yüksekliği için kullanılan bir terim var "action" diye. Action nedir derseniz 12. perdede ince mi telinin klavyeden yüksekliği. Bunu bir cetvelle ölçebilirsiniz resimdeki gibi. Bunun için tam bir sayı olmasa da genellikle insanlar 1-1.5 mm arasında ayarlarlar bunu. Ne zaman 1mm ne zaman 1.5mm yapmak lazım sorusunun cevabı, eğer tellerde cızırdama olmuyorsa keyfi oluyor. Telleri klavyeye yakın ayarladığımız zaman sustainimizin daha düşük ve tonumuzun daha az hacimli, kirli olacağını söyleyebilirim. Telleri yüksek bir seviyeye ayarladığımızda ise daha temiz/net ve daha tok bir ton, daha çok sustain alırız.

Biraz açıklamak gerekirse;

Tonun temizliği tellerin perdelerle ilişkilerine ve manyetiğe yakınlığına göre değişir. Tellerimiz cızırdıyorsa eğer tonumuz çok pis olacaktır bunu anlamak zor olmasa gerek. Telleri klavyeye yaklaştırdığımız zaman bizim bir cızırdama farkedemeyeceğimiz kadar da olsa teller bir sonraki fretlere temas edecektir (çaldığımız zaman, yani teller salınırken.) Bu da tonda kirliliğe sebep olur. Aynı şekilde teller manyetiğe ne kadar yakın olurlarsa tonumuz o kadar kirli olacaktır ve de o kadar çok dip gürültüsü olacaktır.

Sustain de aynı şekilde tellerin perdelerle olan temasına ve manyetiklere yakınlığına bağlıdır. teller perdelere ne kadar deyiyorsa sustain o kadar düşecektir. Aynı zamanda manyetiklerin yarattıkları manyetik alan telin salımını engelleme eğiliminde olduğu için tel manyetiğe ne kadar yakın olursa sustain o kadar azalacaktır.

Aşşağıdaki şemaya bir göz atın. Telleri kaldırdığımız zaman tellerin daha uzun olacaklarını görebiliyoruz. Çok ufak bir miktar da olsa bu da önemlidir. 24.75-25.5 scale gitarların arasındaki farktan bahsetmiştik.

Son olarak, ben -metal müzik çalan birisi olarak- telleri kalın teller klavyeden daha uzak, ince teller daha yakın olacak şekilde ayarlıyorum. Yüksek gain kullandığım için ince tellerde sustain problemim pek olmuyor. Üst telleri daha yukarıda tutarak daha sert, tok bir his vermelerini ve daha temiz duyulmalarını sağlıyorum (ya da hedefliyorum) Alt tellerdeki temizlik problemine gelince, benim çaldığım tarzda özellikle konserlerde sololardan çok rifflerin/ritmlerin anlaşılması zor oluyor, onun için tercihimi bu yönde kullanıyorum. Aradaki fark ne kadar derseniz galiba 0.1mm kadar...

Bütün bunları yaptıktan sonra gitarı tekrar akord edip entonasyon ayarını yapmamız lazım. Tellerin yüksekliğini burdan ayarlamamız da akorda az da olsa etki edecektir, çünkü bahsettiğimiz gibi uzunluklarını da değiştiriyoruz aslında.